Empedokles’in Felsefe ve Bilimdeki Yeri

0

Empedokles kültür tarihinin ilginç kişilerinden biridir. Kişiliğinmi çelişkiler oluşturur: Bir yandan şaşırtıcı bilimsel buluşları yapan bir doğa bilgini ve hekim, öte yandan rahip edasıyla yurttaşların kötülüklerden vazgeçmeye çağıran tutkulu bir mistik. Alçakgönüllü bir yurttaş, doğaüstü gücüne inanan gururlu bir kâhin. Eserlerinde bazen büyük bir canlılık ve heyecan, bazen de akılcı bir kuruluk…

 

Capelle, Empedokles’i FaustW ‘a benzetir. Birbirlerine çok benzerler. Empedokles döneminin Faust’udur denebilir. Renan’a göre Empedokles Newton ile Cagliostro’nun karışımıdır.

 

Romalı şair LucretiusW, Empedokles’i şöyle tanımlar: ” Daha parlak hiçbir şey barındırmadı kucağında bu adamdan / Ne daha kutlu ve değerli yajut hayran olunacak anlaşılan/ Hele şiirleri tanrıça çoşkun yüreğinde kaynayarak / Öyle parlak ve yepyeni düşünceler dökülüyor ki ortaya / İnanmaz kolayca insan onun insan soyundan çıktığına. ” [ Kranz (3) ]

 

Empedokles’in felsefei düşüncelerinin izleri birçok filozof’ta görülür Örneğin Hançerlioğlu’na (15) göre, Kant, Empedokles’in düşüncelerini geliştirmiştir. Empedokles, Weber’e (16) göre, Schopenhaur’ı müjdeler. Ueberweg, Empedokles’in felsefesinin SchellingW ve Oken‘in doğa felsefesiyle kıyaslanabileceği ileri sürer. [ Lange(17) ]Parmenides Birçok yazara göre Empedokles materyalist bir filozoftur.

 

Fakat lange onu materyalist saymaz. Nedenini şöyle açıklar: Empedokles kuvvet ve maddeyi sistemli olarak ayırmıştır. Kuvveti maddenin niteliği olarak düşünmemiştir. Empedokles, doğanın düzeninin zorunluluğun sonucu olduğunu savunmuştur. Bu bakımdan felsefesi, , Platon ve Aristoteles’in felsefesinden daha bilimseldir. [ Russel (13) ] Empedokles ilk deneysel fizikçi sayılabilir. Dört temel madde teorisini biölim dünyasında LavoisierW ‘e kadar geçerliliğini korumuştur. Bu teori fizik ve kimyanın önünü açmıştır. Empedokles, evrim teorisinin tohumlarını atmıştır.

 

Bu büyük filozof ve bilim adamı zamanının boş inançlarından kurtulamamıştır. Bu nedenle onu eleştirmek haksızlık olur. Çünkü çağımızda bile pek çok bilimadamı boş inançların esiridir.

 

Empedokles’in Kozmogonisi

Empedokles‘in dünyanın oluşumu hakkındaki söyledikleri bize ulaşmamıştır. Ancak alıntılardan kozmogonisi hakkında fikir edinmek mümkündür. Bu kaynaklara göre, dünyanın oluşumu sevginin küreye egemen oluşu ile başladı. Kozmik çevrim sürerken küreden önce hava ayrıldı, bir küre oluşturdu. Bu hava küresinin dış tabakası katılaştı ve gökyüzünü meydana getirdi. Havadan sonra ateş ayrıldı. Ateş havanın oluşturduğu kürenin katılaşmayan kısmına girdi.

 

Ateşin küçük bir parçasını taşıyan hava tabakası aşağı sarktı. Böylece birisi tamamen ateşten, diğeri içinde az miktarda ateş bulunan havadan oluşan iki yarım küre meydana geldi. Ateş küre gündüzü, içinde ateş bulunan hava küre geceyi meydana getirdi.

 

Ateşten sonra toprak, toprağın sıkışmasıyla su ayrıldı. Bu iki eleman gökyüzünün merkezinde yer aldı ve dünyayı oluşturdu. Üst kürede ateşin yoğunlaşmasıo gök cisimlerinin dengesini bozdu ve onların dönmesine neden oldu. Bu dönme sadece gece ve gündüzü yaratmadı. Dünyanın ve gök cisimlerinin yerlerinde kalmalarını sağladı. [ Burnet(7), Freeman(5), Kirk ve Raven(8), Copleston(10) ]

 

Kaynakça

(1) Kranz, W., Antik Felsefe, Sosyal Yayınlar.
(2) Freeman K., Pre-Socratic Philosophers, Oxford, Basil Blackwell, 1966.
(3) Burnet, J., Early Greek Philosophy, London, 1975.
(4) Kirk, G., Raven, J., The Presocratic Philosophers, Cambridge, 1976.
(5) Copleston, F., A History of Philosophy, Vol. 1, London, 1956.
(13) Russel, B., Batı Felsefesi Tarihi, Kitaş, 1969
(6) Hançerlioğlu O., Düşünce Tarihi, Remzi Kitabevi, 1970.
(7) Weber, A., Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, 1964.
(8) Lange, F.A., The History of Materialism, Kegan Paul, 1925.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir